Daha Eski Mısır’da soyanın şifalı özellikleri biliniyordu. Orada insanlar soya tükettiği için ağır hastalıklara daha az yakalanıyorlardı. Uzun yıllar boyunca yaşayan bu insanlar soyayı “sarı pırlanta” olarak adlandırıyorlardı. Soya fasulyesinin temeli – sindirim kanalının normal çalışmasını sağlayan gıda lifleridir. Soyada rekor seviyede çok protein bulunmaktadır - %45’e kadar ve yağ – yaklaşık %20. Soya proteini yapısı itibariyle süt, et ve balıkta bulunan proteinlerden daha az değerli değil. Soya, her organ ve doku, ayrıca kalp kasları için tam bir yapı malzemesidir. Ancak, hayvansal kökenli ürünlerden farklı olarak soyada, damarlar ve kalp için tehlikeli kolesterol bulunmamaktadır. Bunun yanında soya, vücutta önceden bulunan kolesterolü bağlar ve çıkarır. Kalp için, soyada yüksek oranda potasyum bulunması da çok önemlidir. Bu madde, kalp kaslarının kasılmasında önemli rol oynamaktadır. Soya fasulyesinde aynı zamanda çok miktarda mikro element ve vitaminler bulunmaktadır: A, B grubu, K, E, C. Bu fasulyede demir, buğday ekmeğine göre 7 kat, kalsiyum ise 12 kat daha fazladır. Bu ürün hiçbir atık madde oluşturmaz.
Beslenme uzmanlarının çok sayıda araştırmalar, soyadan üretilen gıda maddelerinin onkolojik hastalıklara karşı etkili olduğunu göstermiştir, çünkü içeriğinde birkaç sınıftan antikanserojenler, yani izoflavonoidler ve saponinler bulunmaktadır. Tam da bu bileşimleri içeren soya ürünlerini kullanarak kadınlarda göğüs kanseri, mide kanseri ve diğer onkolojik hastalıkların riski azaltılabilir. Tıpta soya izoflavonları, arteriyel basıncı düşüren, kalp-damar ve sinir sistemini güçlendiren, menopoz dönemindeki “gel-git”leri azaltan bir ürün olarak kullanılmaktadır. Soya izoflavonları fito-östrojen etkiye sahiptir, hormonel değişimleri düzenler ve böylece menopoz sendromlarını başarılı şekilde hafifletir. Aynı zamanda, insan vücudunda hücrelerin kontrolsüz şekilde artmasını ve kötü huylu tümörlerin gelişmesini tetikleyen süreçleri önler. Soya izoflavonları “seçerek” hareket ederler, yani kandaki östrojen seviyesine bağlı olarak gerektiğinde östrojen gerektiğinde ise anti-östrojen etkinlik gösterirler. Üstelik izoflavonlar, kadın vücudundaki östrojenlere benzer şekilde hareket ederler, yani sentetik östrojenlerin gösterdiği yan etkileri barındırmazlar. Soya izoflavonları hiperplaziyi uyarmaz ve östrojene bağlı tümörlerin oluşumuna neden olmaz, ki bu durum sentetik östrojen kullanımında görülebilir. Bu özellikle menopoz öncesi ve menopoz dönemindeki kadınlar için, östrojene bağlı durumların (östrojene bağlı tümörler – göğüs kanseri, mastopati, rahim ve serviks mukozasında hiperplazi, rahim miyomu, endometriyoz ve b.) önlenmesinde önemlidir.
Erkeklerde izoflavonlar 5-alfa-reduktaz fermentini bloke eder, bunun sonucunda dehidrotestosteron seviyesi düşer, adenom ve prostat kanseri gelişimi önlenir. İzoflavonların bu özelliği aynı zamanda cilde, mukozaya ve saçlara da olumlu etki gösterir. Aşırı cilt yağı salgısı azalır, böylece sivilce oluşumu önlenir, sebore ortadan kalkar, saç dökülmesi önlenir.
Menopoza bağlı olumsuz değişimlerin giderilmesi için yeni ürün; mango ve portakal suyu temelinde SOYA İZOFLAVONLARI İçeceği. Bu ürün sadece soya izoflavonlarını içermez, aynı zamanda magnezyum, kalsiyum ve arı balı da içerir. Bu gıda takviyesi menopoz dönemindeki hormon terapisi (östrojen-progesteron) için bir alternatiftir.
Soya İzoflavonları İçeceği, özellikle menopoz öncesi ve menopoz dönemindeki kadınlara, önleyici ve destekleyici ürün olarak önerilir. Bu içecek, kadının vücuduna o dönem için gerekli maddeleri sağlayarak, baş ağrısı, akıntılar, uykusuzluk, yorgunluk, terleme, telaş, saç sorunları, cinsel istekte azalma, trigliserid ve kolesterol seviyesinde artış, kilo artışı ve b. gibi belirtileri etkili şekilde ortadan kaldırmakta yardımcı olmaktadır. Bu içecek kandaki trigliserid ve kolesterol seviyerini düşürür, osteoporoz ve göğüs kanseri gelişimini önler. İçeriğindeki kalsiyum ve magnezyum kemik dokusunu güçlendirir. Sıvı şekli sayesinde kolay sindirilir.
25 ml içecekte 42,5 mg izoflavon bulunmaktadır, bu da günlük ihtiyacın %89’nu karşılar.
Kullanım alanları:
- menopoz sendromları
- adet öncesi sendromu ve adet döngüsünün bozulması
- kadın cinsel organlarında kanser öncesi hastalıklar
- göğüs kanserinin önlenmesi
- kötü huylu tümörlerin önlenmesi ve yardımcı tedavisi
- arteriyel hipertoni
- ateroskleroz ve buna bağlı rahatsızlıklar, iskemik kalp hastalığı
- yüksek kolesterol seviyesi
- kronik kolesistit, karaciğer ve böbrek hastalıkları
- endokrin organların hastalıkları, diyabet, yağlanma
- kemik erimesi, artrit, artroz
- varis
- sivilce, sebore, saç dökülmesi
- alerjik hastalıklar
Kontrendikasyonlar: hamilelik, emzirme dönemleri, ürün bileşenlerine kişisel olarak uyum göstermeme
Önerilen doz: Kullanmadan önce doktora danışın. Yetişkinler için, kahvaltıdan önce 1 tatlı kaşığı, günde 1 kez, 2-3 ay boyunca. Kullanmadan önce çalkalayın!
İçerik: Soya izovlafonları (%70), arı balı, kalsiyum glükonat, portakal suyu konsantresi, marakuya suyu konsantresi, fruktoz şurubu, limon asitli magnezyum, kalsiyum laktat, mango temelli aromatik pentahidrat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder